Konunun ilk mesajı :
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
1. Bölüm Özet
Hanımın Çiftliği geniş oyuncu kadrosuyla geliyor...
Hanımın Çiftliği dizisi, Orhan Kemal’in “Vukuat Var” ve devam romanı olan “Hanımın Çiftliği” romanlarının birleştirilmesi ve uyarlanmasıyla oluşturulmuş bir dönem dizisidir.
1950 yılının ilk ayları...
Yaklaşmakta olan genel seçimlerin heyecanlı havasının hissedilmeye başlandığı, CHP ile Demokrat Parti arasındaki rekabet dolu mücadelenin giderek tırmandığı bir zaman...
Ve Adana..
Verimli toprakları, uçsuz bucaksız pamuk tarlaları ve çırçır fabrikaları ile ekmeğini kazanmaya çalışan binlerce yoksul insana umut vadeden bir şehir...
Zenginliği ve gücü ellerinde bulunduran toprak ağalarının hüküm sürdüğü, çoğunluğu oluşturan yoksul halkın onlar tarafından ezildiği bir ortamda, zenginle yoksulun bitmeyen savaşının, toplumsal adaletsizliğin yarattığı isyan duygusunun ve çaresiz insanları acımasızlaştıran sınıf atlama hayallerinin, ama yine de tükenmeyen umutların ortasında yaşanan bir öyküdür bu... Güllü'nün, Kemal'e duyduğu masum aşkla başlayan ve onu aşkından giderek uzaklaştırırken, güce, zenginliğe, hanımın çiftliğine götüren yolda adım adım ilerleyişinin öyküsü...
Bölgenin güçlü ve zengin toprak ağası Muzaffer Bey’in (Mehmet Aslantuğ) çırçır fabrikasında çalışan Güllü (Özgü Namal), aynı fabrikada makinacılık yapan Kemal’i (Caner Cindoruk) sevmektedir. Ne var ki babası Cemşir (Mehmet Çevik), onu da diğer kızları gibi paralı birine satmanın hayali içindedir. Muzaffer Bey’in yeğeni Zaloğlu lakaplı Ramazan (Necip Memili) Güllü’ye talip olunca da hiç düşünmeden kızı ona satar. Böylece Muzaffer Bey’le akraba olacak ve rüyasında bile göremeyeceği bir zenginliğe kavuşacaktır.
Ancak Güllü bir mal gibi satılmak şöyle dursun, Kemal’i bırakmaya ve Zaloğlu’nun karısı olmaya asla razı değildir. Babasına ve abisine diklenip kafa tutunca, Cemşir onu direğe bağlayıp öldüresiye döver. Olayın üzerine gelen Kemal Güllü’nün abisi Hamza’yla (Haki Biçici) boğuşurken kazayla onu vurur ve hapse girer.
Hapiste de olsa Güllü’nün Kemal’den vazgeçmeyeceğini bilen Cemşir, akıl danesi Berber Reşit’in de (Hakan Boyav) fişeklemesiyle, Kemal’e Güllü’nün anasını (Zuhal Gencer) gönderir ve kızı bırakmazsa öldüreceklerini anlattırır. Çaresiz kalan Kemal, Güllü’ye artık onu sevmediğini ve ayrılmaları gerektiğini söyler.
Güllü Kemal’in bunu söylemesinden çok Çemşirlerden korkmasına kızar. Oysa o bu aşk için her şeyi göze almıştır. Aşkının acısını içine gömerek Zaloğlu’yla evlenmeyi kabul eder ve Muzaffer Bey’in çiftliğine gider.
Rahmetli eşi Behiye Hanım’ı şüpheli bir intiharla kaybetmiş olan Muzaffer Bey, Güllü’yü görür görmez vurulur. Çünkü Güllü, Behiye’ye çok ama çok benzemektedir. Behiye Hanım’ın ölümünden kendini sorumlu tutan ve sürekli sanrılar gördüğü için mütesekkin haplarıyla idare eden Muzaffer Bey, Güllü’yü önce rahmetli karısının yerine koyar, daha sonra da gerçekten aşık olur ve yeğeni Zaloğlu’nun elinden alarak evlilik hazırlıkları yapmaya başlar. Güllü, Muzaffer Bey’i seviyormuş gibi gözükerek evlenmeye istekli davranır. Böylece hem “çiftliğin hanımı” olacak, hem de babasından, abisinden ve Kemal’den yani onu bu yola itenlerden intikamını alacaktır. Ancak bu evliliğe baştan beri karşı olan ve Güllü’den zerre kadar haz etmeyen Muzaffer Bey’in kız kardeşi Halide (Ebru Özkan), Zaloğlu’yla bir plan kurarak Güllü’yü kaçırtır. Zaloğlu daha sonra pişman olur ve Güllü’yü çiftliğe geri getirir. Muzaffer Bey kız kardeşinin de bu planın içinde olduğundan habersiz, Zaloğlu’nu döver ve çiftlikten kovar.
1950 yılının ortalarına gelindiğinde, Demokrat Parti yapılan seçimlerden zaferle çıkar. Eski bir C.H.P’li olan Muzaffer Bey de seçimlerden önce “ticari çıkarları” için Demokrat Parti’ye geçmiş ve Marshall Planı’yla gelen yardımlarla çiftliğine yeni traktörler ve iş makinaları almaya başlamıştır.
Seçimlerden bir kaç ay sonra DP iktidarı bir af çıkarır. Kemal de bu sayede özgürlüğüne kavuşur. Güllü’den ayrıldığı için çok pişmandır ve onu hala deliler gibi sevmektedir. Ne var ki Güllü bir kaç gün sonra çiftlikte yapılan muhteşem bir düğünle Muzaffer Bey’in karısı olur.
Bu sefer kendisine ihanet edilmiş gibi hisseden kişi Kemal’dir. Ne olursa olsun Güllü’nün etrafında olmaya ve onun aşkını tekrar kazanmaya yemin eden Kemal, daha önce Muzaffer Bey’in şoförlüğünü yapan, ama Halide’nin kaprisleri yüzünden işten ayrılan bir arkadaşının yerine çiftliğe girer.
Başta Muzaffer Bey olmak üzere, çiftlikte hiç kimse Kemal’in Güllü’nün “eski sevgilisi” olduğunu bilmemektedir. Güllü bir yandan bu sırrı herkesten saklamaya çalışırken, bir yandan da iki aşk arasında bocalayacak ve birinden birini tercih etmek zorunda kalacaktır..
Kaynak : kanald.com.tr
1. Bölüm Özet
Hanımın Çiftliği geniş oyuncu kadrosuyla geliyor...
Hanımın Çiftliği dizisi, Orhan Kemal’in “Vukuat Var” ve devam romanı olan “Hanımın Çiftliği” romanlarının birleştirilmesi ve uyarlanmasıyla oluşturulmuş bir dönem dizisidir.
1950 yılının ilk ayları...
Yaklaşmakta olan genel seçimlerin heyecanlı havasının hissedilmeye başlandığı, CHP ile Demokrat Parti arasındaki rekabet dolu mücadelenin giderek tırmandığı bir zaman...
Ve Adana..
Verimli toprakları, uçsuz bucaksız pamuk tarlaları ve çırçır fabrikaları ile ekmeğini kazanmaya çalışan binlerce yoksul insana umut vadeden bir şehir...
Zenginliği ve gücü ellerinde bulunduran toprak ağalarının hüküm sürdüğü, çoğunluğu oluşturan yoksul halkın onlar tarafından ezildiği bir ortamda, zenginle yoksulun bitmeyen savaşının, toplumsal adaletsizliğin yarattığı isyan duygusunun ve çaresiz insanları acımasızlaştıran sınıf atlama hayallerinin, ama yine de tükenmeyen umutların ortasında yaşanan bir öyküdür bu... Güllü'nün, Kemal'e duyduğu masum aşkla başlayan ve onu aşkından giderek uzaklaştırırken, güce, zenginliğe, hanımın çiftliğine götüren yolda adım adım ilerleyişinin öyküsü...
Bölgenin güçlü ve zengin toprak ağası Muzaffer Bey’in (Mehmet Aslantuğ) çırçır fabrikasında çalışan Güllü (Özgü Namal), aynı fabrikada makinacılık yapan Kemal’i (Caner Cindoruk) sevmektedir. Ne var ki babası Cemşir (Mehmet Çevik), onu da diğer kızları gibi paralı birine satmanın hayali içindedir. Muzaffer Bey’in yeğeni Zaloğlu lakaplı Ramazan (Necip Memili) Güllü’ye talip olunca da hiç düşünmeden kızı ona satar. Böylece Muzaffer Bey’le akraba olacak ve rüyasında bile göremeyeceği bir zenginliğe kavuşacaktır.
Ancak Güllü bir mal gibi satılmak şöyle dursun, Kemal’i bırakmaya ve Zaloğlu’nun karısı olmaya asla razı değildir. Babasına ve abisine diklenip kafa tutunca, Cemşir onu direğe bağlayıp öldüresiye döver. Olayın üzerine gelen Kemal Güllü’nün abisi Hamza’yla (Haki Biçici) boğuşurken kazayla onu vurur ve hapse girer.
Hapiste de olsa Güllü’nün Kemal’den vazgeçmeyeceğini bilen Cemşir, akıl danesi Berber Reşit’in de (Hakan Boyav) fişeklemesiyle, Kemal’e Güllü’nün anasını (Zuhal Gencer) gönderir ve kızı bırakmazsa öldüreceklerini anlattırır. Çaresiz kalan Kemal, Güllü’ye artık onu sevmediğini ve ayrılmaları gerektiğini söyler.
Güllü Kemal’in bunu söylemesinden çok Çemşirlerden korkmasına kızar. Oysa o bu aşk için her şeyi göze almıştır. Aşkının acısını içine gömerek Zaloğlu’yla evlenmeyi kabul eder ve Muzaffer Bey’in çiftliğine gider.
Rahmetli eşi Behiye Hanım’ı şüpheli bir intiharla kaybetmiş olan Muzaffer Bey, Güllü’yü görür görmez vurulur. Çünkü Güllü, Behiye’ye çok ama çok benzemektedir. Behiye Hanım’ın ölümünden kendini sorumlu tutan ve sürekli sanrılar gördüğü için mütesekkin haplarıyla idare eden Muzaffer Bey, Güllü’yü önce rahmetli karısının yerine koyar, daha sonra da gerçekten aşık olur ve yeğeni Zaloğlu’nun elinden alarak evlilik hazırlıkları yapmaya başlar. Güllü, Muzaffer Bey’i seviyormuş gibi gözükerek evlenmeye istekli davranır. Böylece hem “çiftliğin hanımı” olacak, hem de babasından, abisinden ve Kemal’den yani onu bu yola itenlerden intikamını alacaktır. Ancak bu evliliğe baştan beri karşı olan ve Güllü’den zerre kadar haz etmeyen Muzaffer Bey’in kız kardeşi Halide (Ebru Özkan), Zaloğlu’yla bir plan kurarak Güllü’yü kaçırtır. Zaloğlu daha sonra pişman olur ve Güllü’yü çiftliğe geri getirir. Muzaffer Bey kız kardeşinin de bu planın içinde olduğundan habersiz, Zaloğlu’nu döver ve çiftlikten kovar.
1950 yılının ortalarına gelindiğinde, Demokrat Parti yapılan seçimlerden zaferle çıkar. Eski bir C.H.P’li olan Muzaffer Bey de seçimlerden önce “ticari çıkarları” için Demokrat Parti’ye geçmiş ve Marshall Planı’yla gelen yardımlarla çiftliğine yeni traktörler ve iş makinaları almaya başlamıştır.
Seçimlerden bir kaç ay sonra DP iktidarı bir af çıkarır. Kemal de bu sayede özgürlüğüne kavuşur. Güllü’den ayrıldığı için çok pişmandır ve onu hala deliler gibi sevmektedir. Ne var ki Güllü bir kaç gün sonra çiftlikte yapılan muhteşem bir düğünle Muzaffer Bey’in karısı olur.
Bu sefer kendisine ihanet edilmiş gibi hisseden kişi Kemal’dir. Ne olursa olsun Güllü’nün etrafında olmaya ve onun aşkını tekrar kazanmaya yemin eden Kemal, daha önce Muzaffer Bey’in şoförlüğünü yapan, ama Halide’nin kaprisleri yüzünden işten ayrılan bir arkadaşının yerine çiftliğe girer.
Başta Muzaffer Bey olmak üzere, çiftlikte hiç kimse Kemal’in Güllü’nün “eski sevgilisi” olduğunu bilmemektedir. Güllü bir yandan bu sırrı herkesten saklamaya çalışırken, bir yandan da iki aşk arasında bocalayacak ve birinden birini tercih etmek zorunda kalacaktır..
Kaynak : kanald.com.tr